Augusten Burroughs, alkolik bir baba ile psikolojik sorunları olan bir annenin kavgaları arasında büyümüş bir gençtir. 14 yaşına geldiğinde annesi babasından boşandıktan sonra, Augusten için annesi bir rol modeli haline gelir. Annesi ise kendini başarılı bir şair zanneden kimlik bunalımı içinde bir kadındır. Oğlunun sorumluluğunu daha fazla kaldıramayacağını düşünen Deirdre, psikatristi Dr. Finch'in isteği üzerine oğlunu Finch'in evine yerleştirir. Deliler arasında büyüdüğünü düşünen Augusten'in fikri Finch'in ailesini görünce değişir. Bu çatlak ailenin bir parçası olmakta da pek gecikmeyecektir * Akıl hastanesini andıran bir ev, deliler koğuşundan fırlamış tiplemeler... Hayatlarındaki tek kural abuk sabuk bir Hope oyununun anlamsız yasaları, anne figürü adeta silinerek yok edilmiş; baba, karizmasıyla yaşayan bir piskopat... Tanrıyla, bilimle, seksle,sanatla, kısaca bulabildikleri her şeyle kafayı bozmaya çalışan,delirmekten başka çareleri kalmamış karakterlerle dolu bir film.